2 Mayıs 2014 Cuma

Araf - Jamie McGuire (Yorum)

 
            Kitabın Adı: Araf
            Yazar: Jamie McGuire 

            Çevirmen: Nergis Karababa 
             Yayınevi: Yabancı Yayınları 
             Sayfa Sayısı: 504 
             Baskı Yılı: 2013 

      Bu kitap sayfamda yaptığım ilk yarışmanın kitabıydı ve ben    bu yazarın önceki kitaplarını okuduğum için bu kitabı da  okumayı acayip istiyordum. Yayınevinden rica ettim bir kitap  da bana gönderdiler. Pek fazla dayanamadan okumaya  başladım ve başladığıma değişmiş doğrusu. Bu yazar aşk  kitabını güzel yazıyor.
      Yazarın bu kitabında da sadece aşk olan  bir kitap    olacağını düşünmüştüm. Ancak yanılmışım kitabın daha hemen  arkasını okuduğumda işin içine şeytanlar,melekler,cennet ve  cehennem girdi ve olayı biraz heyecanlandırdı. 

    Kitabın içerisine gelince... Jared ve Nina ilişkisini sonuna kadar destekledim. Çok tatlılar, birbirleri arasında çok ciddi bir uyum ve gizem var. Bu her şeyi daha güzel kıldı benim için. Birbirlerine güveniyorlar, Jared Nina'ya her şeyini anlatabiliyor. Nina'nın anlatmasına gerek yok çünkü Jared biliyor. Neden mi? Jared, Nina doğduğundan beri onun koruyucu meleği ve hayatını hep izlemiş. Başı belaya girdiğinde Nina'ya çaktırmadan her şeyi halletmiş. Tabi bunlar olurken Nina'ya aşık olmaya başlamış. Onun karşısına çıkmayı hep istemiş ancak Jack yani Nina'nın babası buna izin vermemiş ve kızının güvenliği için bunun daha iyi olacağını söylemiş. 

       Malesef bir gün Jack ölür. Jack öldüğünde perişan halde olan Nina otobüs durağında otururken Jared yanına gelir ve birlikte aynı taksiyi paylaşırlar. Nina Jared'ı daha önce gördüğünü de düşünür ama Jared görseydim tanırdım der ve konuyu kapatmaya -anlamaması için gizlemeye- çalışır. Tabi konu pek kapanmaz. Jared'ı ara sıra görür ama Jared kendisi hakkında pek bir şey söylemez,telefon numarası bile vermez. Sadece Nina'nın başı dertteyken belirir, onu kurtarır ve güvende bırakarak tekrar kaybolur. Acil durumlarda nasıl karşısına çıktığı ile ilgili hiçbir şey söylemez. Ancak bir gün Nina'nın başına bir adam musallat olur ve Nina'nın karanlık tarihini öğrenmesini sağlar. Nina ömrü boyunca ona yalan söylendiğini anladığında Jared'dan bütün gerçekleri anlatmasını ister ve Jared anlatır. Jared, Nina'yı her zaman takip etmiştir. Jared,Nina doğduğunda Nina'ya atanmıştır. Nina Jared'in Talehi'dir.Koruyucu meleği olarak daima Nina'yı koruması gerekmektedir. 

      Jack hayatında birçok düşman edinmiş ve öldüğünde de bunlar kızının üzerine kalmıştır. Jared ve Nina hem düşmanlarla uğraşırken hem de ilişkilerine olumsuz yaklaşan insanlarla uğraşıyorlar. İlişkilerine diğer melekler karşı çıkıyor. Bir melek ve talehinin ilişki yaşaması alışılmamış ve yasak bir şeydir. Jared'ı Nina'dan uzak durması için uyarıyorlar ama uzak duramıyorlar. Nina'yı babasının düşmanlarından korumaya çalışan Jared için işler zorlaşıyor. Nina'ya aşık olması görevini aksatabilirmiş bu da Nina'nın güvenliğinin dolayısıyla da Jared'ın güvenliğinin tehlikeye girdiğini gösteriyor. Koruyucu meleğin Talehi ölürse, koruyucu melek de ölür. Bu yüzden de Jack öldüğünde Gabe yani Jared'ın babası öldü. 

      Bu hikayede yine bir aşk üçgeni var ama bu sefer maceraya da yer verilmiş. Ryan adında bir oğlanımız var ve Nina'dan hoşlanıyor ancak Nina arkadaşı olmasını istiyor. Ryan kötü biri değildi nazik,sevecan,anlayışlı biriydi ama bendeki 'ilişikiyi bozan erkeği sevememe olayı' bu kitapta da vardı. Çok nefret etmedim ama bir Jared yerine geçemez.

     Nina benim hoşuma gitti ama yine her kitap karakteri gibi beni deli ettiği zamanlar oldu. Güçlü bir karakter, neler yapacağına karar verebiliyor. Bu kadar karışık işler içerisinde olmasına rağmen soğukkanlı davranıyor. Sevdim bu kızı :) 

     Jared ise yine her kızın hayatında olmasını istediği bir erkek tipi. Her zaman kibar davranıyor ve Nina'ya değer veriyor, onu korumayı kendine ailevi bir görevden çok istek olarak almış ve onu izlemek hoşuna gidiyor. Onunlar aralarında geçen konuşmalar bence çok tatlıydı. Jared'ın ablası Claire soğuk davranmayı seven savaşçı bir kız olsa da kitabın sonlarına doğru Nina'ya iyi davrandı ve kardeşine üzüldüğü için gidip Nina'yla konuşarak onu ikna edebildi. 


“Seni bir seçim yapmaya zorlamayacağını söyledi. Ama eğer bir seçim yapmazsan, kaybeden ben olacağım. Bu yüzden senden bir seçim yapmanı istiyorum Nina. Beni seç. Lütfen…beni seç.” Kafasını salladı. “Sensiz yaşayamam ben.” – Jared Ryel 

    Kitapta en sevdiğim kısım sonlara doğru Nina'nın Jared'ın onu dinlediğini bilmesi ve buna sinir olarak bir kaç kez odadaki ses cihazını koparması sonra ablasının veya Jared'ın gelerek onu tekrar yerine takmasını çok eğlenceli bulmuştum. 

      Kitap gayet akıcı bir dil ile yazılmış. Bu kitap bir seri olacak ve zaten diğer iki kitabı da çıktı Cehennem ve Cennet. Ben ikisini de okuyacağım. Çok beğendim bence gerçekten sürükleyici bir macera-aşk romanıydı. Bu tür kitapları sevenlere büyük bir öneri olarak sunabilirim. İyi okumalar.... :)


Puanım: 



    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder