17 Ocak 2016 Pazar

Trendeki Kız - Paula Hawkins (Yorum)







                          Kitabın Adı: Trendeki Kız
                          Yazar: Paula Hawkins
                          Çevirmen: Aslıhan Kuzucan
                          Yayınevi: İthaki Yayınları
                          Sayfa Sayısı: 360
                          Baskı Yılı: 2015


       Merhaba! Trendeki Kız birçok kişi tarafından övgüler alan bir kitaptı. Hem kapağı, hem övgüleri hem de konusu dikkatimi çekti ve aldım. Bu kadar kişi övüyorsa güzel bir kitap olmalı demiştim ama gerçekten beni büyük hayal kırıklıklarına uğratan, resmen zorluklarla ilerlediğim bir kitap oldu. Kitabı sevenler tarafından dünyadan atılabileceğim bir yorumla başbaşa bırakıyorum sizi ^-^

    Kitap 3 kişinin ağzından anlatılıyor. Biri alkol sorunumuz olan Rachel, diğeri Anna ve bir diğeri de kaybolan kişi Megan. Rachel, eşinden boşanmış, alkol bağımlısı olan, hayatında hiçbir şey yolunda gitmeyen aksine her gün hayatı kötüleşen depresif bir karakter. Her gün aynı trenle işi gidiyor ve akşam eve dönüyor. Trenin geçtiği yolun yanında bir sokak var ve bu sokak eski eşiyle birlikte yaşadığı sokak. Aynı sokakta Jason ve Jess ismini taktığı bir çift de var. Rachel her gün Jason ve Jess'i yani Megan ve Scott'ı izleyip onlar hakkında hayaller kuruyor. 

   Rachel ile Tom, Rachel'in alkol sorunları nedeniyle boşanmışlar. Tom, Anna ile evlenmiş, ancak Rachel kendini bunu hala alıştıramamıştır. Rachel alkol sorunları nedeniyle kendini sürekli kaybeden bir kadın; Tom ile Anna'nın evini basıp onları rahatsız ediyor, yaptığı olayları hatırlamıyor ve ne yaptığını bilmiyor. 

     Megan, Rachel'in her gün izlediği kişi olan Jess'tir. Her ne kadar Rachel, Jason ve Jess'i yani Megan ve Scott'ı mutlu bir çift olarak düşünse de Megan da problemleri olan bir bayan. Olay da Megan'ın kaybolması ile başlıyor. Her gün onları izleyen ancak hiçbir şekilde tanımayan Rachel bu haberi duyuyor ve kendisini bir şekilde olaylara dahil etmeye çalışıyor. Ve başarıyor, kendini olaylara dahil ediyor.

    Malesef ki kitabı sıkıcı buldum. Yazar duyguları gayet iyi vermiş hatta o kadar iyi vermiş ki Rachel depresif anlarını anlatırken ben depresyona girip kitabı bırakıp durdum. Rachel'in sürekli bir şeyleri unutması, kendinde olmaması beni çok sıktı. Sürekli karaktere kızdım, bir türlü sevemedim karakteri. Anna'nın da fazla sabırlı olduğunu düşünüyorum. İnsan Rachel gibi bir kadına nasıl katlanır, yaptıkları yetmedi mi sana Anna? 

    Herkes kitabın gerilim dolu olduğunu filan söylemiş ancak ben gerilim bulamadım. Megan kaybolduktan sonra bile ben kitapta bir aksiyon yoktu bence. 

   Gerçekten kitaba karşı çok dolmuş gibi hissediyorum ama, bence fazla abartılmış bir kitaptı. Nereden puan kırdığıma gelirsek; en büyük puanı karakterlerden kırıyorum, çok depresiflerdi insanın içine karartıyorlar. Diğer puanı da tahmin edilebilir bir son olması ve sıkıcı ilerlemesinden kırıyorum. İlk 70-100 sayfada filan bir olay yok Rachel'in durumlarından bahsediyorlar. 

   Okuduğum yorumlardan anladığım kadarıyla çok kişi beğenmişti ben de başladığımda çok büyük beklentilere sahiptim ancak bence bu kitap insanları ikiye ayırır ^-^

Puanım: 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder